BEŞİNCİ VE ALTINCI HAYALET
“BUTHO ÖZEL”LE GÖRÜNDÜ…
Hayalet biraz geç göründü ….Bi-kaç önemli nedeni var tabii…
125 sayfalık fanzin belki de gezegende ilk kez çıkıyor.
Bi de hoş ve anlamlı olmalı ya çıkarttığımız fanzin…Bu iki sayının consepti biraz da kendiliğinden oluştu…İlk önce Çatı Dans’da atölye çalışması yapan İda Shigemi’nin atölye çalışmalarını toparlamakla başlandı…Böylece 49 sayfalık bir Butho özel bölümü ortaya çıktı. Farklı Butoh çalışmaları da bu bölüme kondu.İda sadece beden hareketi yapan, şifa yöntemleri gösteren bir öğretmen değildi. Her şeyin-her şeyle ilişkisi olduğunu düşünen, bütünsel bir hayata inanan şamanik bakışlı bir öğretmen kendisi. Şu anda da gezegeni geziyor..
En son Aslı Sengül arkadaştan aldığım haberlerin bazıları… Kendisinin de gittiği Senagal’de Japon Konsolosluğunda darma-duman olmuş kütüphaneyi düzenlemek…Yoksul çocuklara yardımcı olmak…Şaman Sanatçılar Birliği çalışmaları…Değişik ülkelerde bütünsellik üzerine Atölye çalışmaları…ve..ve…
Dersler sırsında en çok kullandığı kelimeler ,bütünsellik, paylaşmak, kendini çevreni ve evreni hissetmek, canlılara saygı…
Sadece kendi dünyasında yaşayanların başka dünyaların farkına varamayacağı açık..hatta kendi dünyalarının bile…
Atölye çalışması sırasında insan ve bütünsel hayat hakkında kendi söylediği ve aktardığı cümleler biraz onun kişisel ve özgün bakışı için fikir verebilir :
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
İnsan hayatı uykudan önce ve uykudan sonra arasında geçer.
Enerji hamallığı yapmayın.
Butoh dansçısı olmak istiyorsan bildiğin her şeyi unut !
İçe doğru
Toplumsal bedenin içine doğru…
Ötekilerin içine doğru…
Dünyanın içine doğru…
Belli bir kavram tarafından ele geçirilmiş gözler sabit bakar.
Bedenin kontrolünü bir kavramın bir düşüncenin ele geçirmesine izin verme.
“-Seni bugüne kadar görmezden geldim. Orada olduğun için teşekkür ederim
ve seni yok saydığım için özür dilerim.”
‘Hissedin…Daha fazla hissedin.’
"-Aklınızı ve nefes alışınızı sakinleştirin ve temizleyin ki;
enerji temizlensin arınsın.
Bütün bedenimiz zaten her an Yuki yapıyor:
Kendine, gruba, mekâna, toplumsal bedene, dünyaya, kâinata…
Hayır! Ancak kendi beynimizi yıkayabiliriz.
Dostoyevski’nin her zaman söylediği bireysel mantrası :
“-İnsan hakkındaki her şeyin benimle ilgisi var…”
Bütün gün içinde nefesinin farkında olmak…
Bu, gerçek bir nefes çalışmasıdır.
Uzun nefes, uzun hayattır.
Nefesini bilen taoyu da bilir. Nefes bedenin her yerinden alınır ve verilir.
Bu dans, karanlığa ve hastalığa karşı danstır.
Enerji döngüsü, hayat veriyor performansa…
Eğer bu döngü olmazsa hiçbir şey olmaz:
Kendi bencilliğinde köklenerek saçmalığa yönelmek olur bu…
Enerji döngüsü, hayat veriyor performansa…
Eğer bu döngü olmazsa hiçbir şey olmaz:
Toplumda, insanda, dünyada tıkanmış bir nokta var.
Şimdi Butoh’yu…Yoga’yı… Budizmi… Unutun…
Sizi esir alan bütün kavramları unutun…
Kendi kendine olacaktır…
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hayâlet de gezegeni gezmeye karar verdi…İnsan bedeninden gezegenin ve de Anadolu’nun bedenine doğru yola çıkıldı.
Gelen resimlerden ötürü bi de resim sergisi açıldı
canlı bedenleri üzerinde insan eliyle yapılan doğa tahribatına dikkat çekildi…
Görsellik de önemli keyifle okumak için …Onca yazıyı fotoğraflamak ve redakte etmek, ve bütün bi dergiyi konsepte oturtmak… de ayrı bi iş… Tabii bide ekonomik olarak yaşama mücadelesi verirken daha da zorlaşıyor …
Öncelikler şunu söylemek gerekiyor ki…Hâyalet ,sadece dergicilik yapmak için çıkartılan bir dergi değil…Değişik alanlarda da duyarlı olmaya çalışan bir fanzin…
Hayâlet’in bu sayıları gezegende ve ülkedeki gelişmeler yüzünden sürekli güncellenmek zorunda kaldı…
Bunlardan biri, Hayâlet’in gezgin ruhunun gezegende bir geziye çıkması…Senegal’den Brezilya’ya ordan Mısır’a ve Fransa’ya kadar 12 ülke dolaştı Hayâlet…Oradan yazılar, fotoğraflar şiirler resimler gönderdi….
İkincisi…Gezegende son 3 aydır önemli olaylar oldu….Japonya’da tsunami… Burdan yola çıkarak ,nükleer santralların giderek doğayı, canlıları ve de tabii insanları daha çok tehdit eder hale gelmesi…
Üçüncüsü….Nisanda başlayan ve haziran’da sona eren Büyük Anadolu Yürüyüşü… HES’ler, madenler, ormanların satılması, nükleer enerji projeleri ve plansız yatırımlar gibi bir çok uygulamanın zengin Anadolu doğasını yok etmesi, İnsan yaşamını da uzanan tehlikeleri ve de Anadolu Kızılderilileri olan köylülerin yaşam biçimine ve gelir kaynaklarına müdahâle…
Bunun dışında farklı arkadaşların yazıları,denemeleri,resimleri, performansları
Hayâlet’de yer aldı. Bu çalışmalarını bize gönderdikleri için çok teşekkürler…
Bu dergide üretimleriyle yer alan yeni ve eski arkadaşları ve de dergiye fikir ve duygu sunan satır aralarındaki öğretmenleri desıralarsak :
Ord. Prof. Dr. HAYRULLAH ŞANZUMİ, KIZILDERİLİ BÜYÜK REİS SEATTLE VİCTOR ANANİAS HAMİD FARAZANDE, İDA SHİGEMİ, MEHMET TEKİRDAĞ,
CANSU KARA, TATSUMİ HİJİKATA, AYDAN TÜRKER, CEMİL GÜLÜM,
ZAN YAMAHİSTA, CAHİT KOYTAK, GÜLŞAH AYKAÇ, TETSURO FUKUHARA
IŞIL UYSAL , NEELE, ÖMER UYSAL, REYHAN ÖZDİLEK, ÖMER BAĞCI, PERİHAN KURDOĞLU, SİBEL BUĞDAYCI, A.FUAT ONAN,FERHAT ÖZGÜR, DENİZ ÖNER, ASLI SENGÜL, VE KAZUO OHNO,
Bir de yukarda ismi olmayan HAYÂLET FANZİN’in ilk kurucuları olan
CEVAT TEDRİSİ, ÖZERK SONAT PAMİR, SİBEL BUĞDAYC, ...
arkadaşların değişik aşamalarda dergiye yaptıkları katkılar da var tabii…
YAYINA HAZIRLAYAN
A.FUAT ONAN
HAYÂLET FANZİN KURUCULARI
